Yemek Yolculuğu

Yemek yolcuğumuzu anlatmak az kelime ile kolay olmasa da kısa bir özet yazdık. Umarız yazımızı beğenirsiniz.

Yemek Yolculuğu

Yemek hayatımızı sürdürmemiz için gereken en önemli ihtiyaçlardan birisidir. Bu ihtiyacı daha güzel bir hale getirmek ise bizim elimizdedir. Alışkın olduğumuz lezzetlerin yanı sıra yeni lezzetleri ve yemek tariflerini deneyip bu yolculuğu daha eğlenceli hale getirebiliriz.

Türk yemekleri, gerek yaşadığımız coğrafya gerek içinde bulunduğumuz kültür nedeniyle çok çeşitlilik gösterir. Göçebe bir kültürün mirası yemeklerimize de yansımıştır. Yerleşik hayata geçtikten sonra alınan göçler sayesinde farklı kültürlerin yemekleri bir potada eriyerek bir sentez oluşturmuştur. İletişimin bugünkü kadar hızlı olmadığı dönemlerde anadan kıza iletilen tarifler bir yemeğin neredeyse her ailede farklı yapılmasına neden olmuş böylelikle çeşitlilik artmıştır. Bugün ise bulunduğumuz yerin dışında tüm dünyanın lezzetlerine ulaşabilir konuma geldik. Ticaretin ve nakliyenin gelişmesiyle yeni malzemelere ulaşmak eski dönemlere göre çok daha kolay hale gelmiştir. Alışkın olmadığımız malzemelerle, yeni tarifleri denemek yemek kültürümüzün gelişmesinde etken rol oynamaktadır. Yeni dünya denilen Amerika kıtasının keşfiyle sofralarımızda yer almayan patates, domates ve mısır gibi günümüzde vazgeçemediğimiz malzemeleri öğrendik. Osmanlı döneminde yemeklerde salça kullanılmaz yemekleri tatlandırmak için kuru meyvelere ağırlık verilirdi. Şimdi ise salçayı birçok ana yemek ve çorba da sıklıkla kullanıyoruz.

Yemeklerimizi lezzetlendirmek için kullandığımız diğer bir malzeme ise baharatlardır. Çok eski tarihlerden beri gerek yerli gerekse uzak diyarlarda yetişen baharatlar mutfaklarımızda yer almıştır. Coğrafi konumumuz Baharat Yolu üzerinde olduğu için baharat kullanımı çok yaygın hale gelmiştir. Baharatların en çok yetiştiği ve kullanıldığı Hindistan ve Uzakdoğu ülkelerine artık çok daha kolay ulaşabiliyoruz. Hala yeni tanıdığımız baharatlar yemeklerimizi, pilavlarımızı ve tatlılarımızı lezzetlendiriyor.

Yemek tariflerinin gelişmesindeki bir başka etken ise seyahatin kolaylaşmasıdır. Yeni yerler keşfederken yeni tatlar keşfetmek bağımsız olarak düşünülemez. Bir ülkeyi ve kültürü tanırken tattığımız yemekler hafızamızda tatlı bir dokunuş bırakır. Bazen de kilometrelerce uzaktaki bir medeniyette bizden hiç de farklı olmayan yemekler ile karşılarız ve bu yüzümüzde bir gülümse bırakır. Yemek kültürünün gelişmesinde iletişimin de çok büyük önemi vardır. Televizyon ve internet sayesinde belki de hiç ulaşamayacağımız gizli tarifleri mutfağımızda deniyor oluruz. Klasik yemek reçetelerinin yanı sıra klasik yemeklerin yeniden yorumlanması ve günümüze uyarlanması farklı lezzetlere ulaşmamızı sağlıyor. Yemek tariflerinde artık sınır olmadığını öğrendik. Kesin kurallar, yeni nesil aşçıların cesur denemeleri ile farklı bir boyut kazanıyor.

Değişen yaşam şartları nedeniyle uzun saatler harcanan yemeklerin yerini özellikle çalışan kadınların tercih ettiği pratik yemekler almaya başladı. Hem lezzetli hem de pratik ve kolay yemek tarifleri mutfağımızda yer alıyor. Ev yapımı ve organik ürünleri kullanmaya çabalamakla birlikte endüstriyel gıdaları da kullanmak zorunda kalıyoruz. Bundan bir kaç nesil önce paket makarna yerine evde kesme makarna yapılıyordu. Tarhana çorbası ise günümüzdeki paket çorbaların atası bizce. Tereyağı marketten alınan bir malzeme değildi. Her ne kadar teknoloji gelişip hayatımızı kolaylaştırsa da tekrar organik ürünlere ve ev yapımı yemeklere dönüş büyüyen bir ivme ile devam ediyor. Bu dönüşü destekliyor ve hazır ya da dışarıda yediğimiz yemekleri çok pratik bir şekilde evde de yapabileceğimizi göstermek istiyoruz. Madem yemek hayatta kalmamız için en önemli faktörlerden biri, bunun için biraz zaman ve emek harcamaktan kaçınmamalıyız. Kendimiz, ailemiz, çocuklarımız ve sevdiklerimiz için bu çabayı göstermeye değer.

Türk mutfağının en önemli başlangıç yemeği çorbalardır. Hiçbir kültürde bu kadar çeşitli çorba olmadığını düşünmek yanlış olmaz. Etli çorbalar, sütlü çorbalar, terbiyeli çorbalar, hamurlu çorbalar, tavuklu çorbalar gibi. Çorba hem sağlık hem de lezzet açısından sofralarımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Düğünlerde verilen yemekler çorba ile başlar ki adını buradan alan düğün çorbası da bulunmaktadır. Bebeklerimiz ek gıdaya geçerken de çorba ile başlarız. Çorba hayatımıza bebekliğimizde girer ve ömür boyu vazgeçilmezimiz olur.

Hem başlangıç hem de ana yemek olarak tükettiğimiz zeytinyağlı sebze yemekleri ise çeşitliliğiyle bizi şaşırtıyor. Sadece sebze yemekleri değil doğada yetişen her türlü ottan yemek ve salatalar yapabiliyoruz. Ülkemizin her yöresinde, doğada yetişen bitkilere göre çok farklı ot yemekleri, mezeler ve salatalar sofralarımızı şenlendiriyor. Ot yemeklerinin çıkış noktasının hem toplayıcılık hem de mecburiyetten olduğunu düşünebiliriz. Eski dönemlerde annelerimiz ailelerini besleyebilmek için elde olan imkanları kullanmak zorundaydılar. Giderek kaybolan bu kültürün, doğaya dönüş ile unutulmamasını diliyoruz.

Zeytin ve zeytinyağı eski çağlardan beri hem gıda hem de şifa olarak görülmüştür. Zeytin ağaçları 2000 yıl kadar yaşayıp meyve verebilmektedir. Ülkemizde en kaliteli zeytinyağı üretilmekte olup sofralarımızda daha çok yer aldığını görmek sevindiricidir. Hem sıcak hem soğuk yemeklerde zeytinyağının çekinilmeden kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Et yemekleri yemek kültürümüzde büyük yer kaplıyor. Kebaplar, köfteler, sulu yemekler, tandırlar, fırın yemekleri, ızgaralar gibi. Osmanlı ve öncesi dönemlerde daha çok kuzu eti tüketilirken günümüzde dana eti daha sıklıkla kullanır olmuştur. Güzel bir et yemeği yapmanın birinci kuralı serbest dolaşan, doğal yöntemlerle beslenen hayvanların etini kullanmaktır. Özellikle kekik çayırlarında beslenen hayvanların eti kendinden baharatlı ve lezzetli olur. Serbest dolaşan hayvanların yağ oranı da kapalı ortamda yemle beslenen hayvanlara göre daha az olur.

Et yemeklerinin çeşitliliğinden bahsetmişken, köfte yemeklerinden bahsetmeden olmaz. Neredeyse ülkemizin her şehrinin hatta kasabasının kendine özgü köftesi vardır. Tekirdağ köftesi, İnegöl köfte, Akçaabat köftesi, İzmir köfte, Adapazarı ıslama köfte, Tire köfte, Salihli odun köfte, Keşan satır köfte ve sayamadığımız yüzlerce köfte çeşidi bulunmaktadır. Tabi ki hiçbirimizin vazgeçemediği Anne köftesi belki de her evde farklı yapılır. Her annenin değişik bir köfte tarifi vardır ve bizi hep çocukluğumuza götürür.

Tavuk yemekleri de sofralarımızın vazgeçilmez yemeklerindendir. Çorba, pilav, sulu yemek, fırın ve ızgarada özellikle organik ve serbest dolaşan tavuklarla çok lezzetli tarifler oluşturuyoruz.

Balık da 3 tarafı denizlerle çevrili güzel ülkemizin zenginliklerinden biridir. Omega 3 açısından zengin bu malzemenin sağlık açısından mutlaka tüketilmesi gerekir. Hamsi, barbun, tekir, levrek, çinekop, lüfer, palamut, mezgit, istavrit ve somon ilk akla gelenler. Izgara, fırın ya da tavada birbirinden lezzetli balık yemekleri yapılır.

Sakatatlar da Türk yemek kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır. Ciğer, uykuluk, yürek, işkembe, böbrek ve beyin gibi kasaplık hayvanın kas dışındaki parçalarıdır. İlk akla gelenler Edirne tava ciğeri, Arnavut ciğeri, böbrek ızgara, işkembe çorbası, paça çorbası gibi tariflerdir.

Hamurişleri Türk yemek kültüründe bir derya gibidir. Mantılar, börekler, poğaçalar, hamur kızartmaları, erişte ve makarnalar, ekmek ve bazlamalar, lahmacun ve pideler ve sayamadığımız birçok çeşit bulunur. Günümüzde geleneksel hamurişlerinin yanı sıra pizzalar, tatlı ve tuzlu kurabiyeler, pasta ve kekler de mutfaklarımızda yerini almıştır.

Bulgur da bizler için vazgeçilmez bir malzemedir. Buğdayın kaynatılıp dövülmesiyle yapılan bulgur, pilav, çorba, köfte gibi birçok yemekte çok sıklıkla kullanılır.

Pilav da sofralarımızın olmazsa olmazı bir tamamlayıcıdır. Bazen de ana yemek olarak çok çeşitli pilavlar yapılır. Pirinç ve bulgur pilavı en çok yapılan pilav türleridir.

Tatlılar Osmanlı’dan bugüne gelişerek çeşitlenmişlerdir. Şerbetli ve sütlü tatlılar geleneksel Türk mutfağında çok önemli bir yer tutar. Sütlaç, kazandibi, keşkül, muhallebi bazılarıdır. Baklava, kadayıf, şekerpare, kalburabastı, künefe, şöbiyet, bülbül yuvası, tulumba tatlısı, revani en güzel şerbetli tatlılardandır. Rafine şeker olmadığı dönemlerde tatlılarda pekmez ve kuru meyveler kullanıyordu. Günümüzde ise tekrar bu eğilim canlanmış olup şeker yerine hurma ile çok güzel tatlılar yapılabilmektedir. Helvalar da çok çeşitlilik gösteren geleneksel tatlılarımızdandır.

Türk yemek kültüründe turşular da çok önemli yer tutar. Hemen hemen her malzemeden turşu yapılabilmektedir. Turşu bir malzemeyi tuz, limon ve sirke ile birleştirerek uzun süre saklamanın bir yöntemidir.

Çay, Türk kahvesi ve ayran en çok tüketilen geleneksel içeceklerdendir. Yoğurt ve ayran Türklerin dünya medeniyetine bir armağanıdır. Kahve ise dünyada farklı şekillerde yapılmasına karşın Türkler sayesinde Viyana kuşatmasında Avrupa’ya götürülmüştür. Bugün Viyana’da Türk kahvesi lokum ve su ile servis ediliyorsa bu bizim kültürümüzün bir izidir. Çeşitli meyvelerden yapılan şerbet ve kompostolar da tükettiğimiz içecekler arasındadır. Limonata da en sevilen içeceklerdendir.

Türk yemek kültürünü bu kadar az sayıda kelime ile anlatmak yetersiz kalır. Bu kültür binlerce yılın birikimi ile oluşmuş hala da gelişmeye devam eden yaşayan bir varlıktır. Çocuklarımıza miras bırakacağımız bu hazineyi korumak ve güzelleştirmek bizim elimizde. Araçlar değişse de bu aktarım nesiller boyunca devam edecek. Bizi biz yapan gelenek ve göreneklerimiz ve hayatta kalmamızı sağlayan nimetler için şükrediyoruz.

Yemek Yolculuğu Yorumları

• Nezahat Çorlu - 26 Şubat 2017  

  
  Çok güzel bir yazı,elinize yüreğinize, duygularınıza sağlık, paylaşımınız için teşekkürler iyiki varsınız.
  
  

• Evdebörek Yemek Tarifleri - 26 Şubat 2017  

  
  Nazik sözleriniz için çok teşekkür ederiz Nezahat Çorlu Hanım. Bizi çok mutlu ettiniz.
  
  

• şenay aygen - 26 Şubat 2017  

  
  Emeğinize sağlık, yemek yapmasını bilmeyenler eminin bu yazıyı okuduktan sonra yemek yapmak için kolları sıvayacak :) sizleri uzun zamandır takip ediyorum, çoğu yemek tariflerinizi denedim. Hep birlikte güzel yemek tariflerinde beraber olmak umudu ile :) sizleri Yaradana emanet ediyorum <3
  
  

• Evdebörek Yemek Tarifleri - 26 Şubat 2017  

  
  Güzel sözleriniz ve desteğiniz için çok teşekkür ederiz Şenay Aygen Hanım. Sizlerin sayesinde daha çok çalışıp, sizlere daha iyi hizmet etmek istiyoruz. Allah sizden razı olsun.
  
  

• Pakize Aysun Bozoğlu - 27 Şubat 2017  

  
  Mutfak bu kadar güzel, detaylı ve anlaşılır anlatılabilirdi Emeğinize sağlık Severek ve merakla takip etmeye devam ediyorum heleki söz konusu tatlı tarifleriyse allllahhh tutmayın beni diyorum ?? sevgili dostum çoook çoookk teşekkür ederim iyiki sizinleyim ????????
  
  

• Evdebörek Yemek Tarifleri - 27 Şubat 2017  

  
  Güzel sözleriniz için çok teşekkür ederiz sevgili Pakize Aysun Bozoğlu dostum. Sizlerin sayesinde motivasyonumuz artıyor ve yeni tarifler yapmak için sabırsızlanıyoruz. İyi ki varsınız. Sevgi ve saygılarımızla.
  
  

• Pakize Aysun Bozoğlu - 27 Şubat 2017  

  
  Soru işareti olarak görünen sembolleri aslında kalp olarak yaptım ama sistem kabul etmemiş sanırım yorumu okuyan takipçiler kafanızda soru işareti kalmasın açıklamak istedim
  
  

Yorum Gönder

İsminiz         :

Yorumunuz :